Özlem... tarifi yok, geçeceği hiç yok... hem tatlı, hem taşınası ağır o yük... duygular arada kalakalmış, ama verdiği ibret büyük... Bizler göremedik o nur parçasını... Karşılıklı şöyle bir muhabbet edip, ışıklar saçan o kandili seyretmeye muvaffak olamadık... Şimdi göremesem de, gönül denen çeşmemden sohbetlerim var Sana doğru akan...
"Biz mi..? ne olsun Furkan’ım, uğraşıyoruz yine okul, ev, bitmeyen işler vs... Dünyalık koşuşturmaca işte, bildiğin gibi. Görüp geçirdiğin, imtihanını “geçer” notuyla verdiğin yerin meşakkatlerini iyi bilirsin Sen... Eee asıl sen anlatsana Furkan... sahi doyumsuz muymuş cennet dedikleri yer..? Hamza’yı anlatsana, kitaplarda okuduğumuz kadar heybetli miymiş..? Umeyr kılıcını bağlayamayacak kadar küçük müymüş gerçekten..? küçücük müymüş Sen gibi..? Ömer’in şecaatinden cennetin sarsıldığı oluyor mu hiç..? Mus’ab için Efendimiz’e çok benzerdi diyorlar, sen de benzettin mi Onları birbirlerine..? Okumuştuk biz, Efendimiz buyurmuştu hani, Osman'ın hayası demişti.. hayası hakikaten utandırıyor mu melekleri bile..? Ebubekir sıddık ismince, Efendimiz’in yanıbaşında mı hep, hep yoldaş mı Ona orada da..? Ali’nin ilminden Sen de nasipleniyor musun sohbetlerinizde..? sahi, Sen yıldızları da görmüştün buradayken değil mi.. Ashab-ı Güzin de yıldızlar gibi parlak mıymış sahiden..? Ensar onca sonsuz nimetin arasında da yine cömert mi..? Paylaşıyorlar mı yine muhacir kardeşleriyle, cennet köşklerini, bağ ve bahçelerini..? Efendimiz’i anlatsana Furkan ümmetim ümmetim dermişya hep, yine bahsediyor mu bizden..? O da özlüyor muymuş bizi..? Merak ediyor muymuş, görmeden O’na iman edenleri..? Kardeşlerim geldiğinde onları şu kapıdan, tam da şurada karşılayacağım diye tarif ediyor mu..? Siz de hayalini kuruyor musunuz o günün bizler gibi..? Gülüşü nasıl..? O gülünce, cennet bir başka görünüyor mu gözüne..? Güller başını eğiyor mu Onun gülüşüyle..? Bahar içinde baharı yaşıyor musunuz yeniden ve yeniden..? Nasıldı anlatsana hadi... Hiç yabancı gelmedin Onlara değil mi..? Alnındaki nurdan tanımışlardır Seni... Kardeşçik deyip basmışlardır Seni bağırlarına... Peki ya kokusu nasılmış cennetin Furkan..? tıpkı Sen gibi.. ölümün Seni güzelleştirdiği gibi.. Seni daha da anlaşılası kıldığı gibi..." söz tükenir kimi yazılarda, kalem yazmaz bir türlü...
Hilal EROĞLU 24.09.2011 |